; Dövmenin Tarihçesi | EAGLE TATTOO THEATRE (DÖVME, PİERCİNG, KALICI MAKYAJ)
Haz201121

Yasal Uyarı : Bu yazılar ve resimler ” Eagle Tattoo Theatre ” Cenk Çelikağ’a aittir. Noterden onaylıdır, internet sayfalarında iznimiz olmadan yayınlanması, kopyalanması veya değiştirilmesi halinde yasal işlem yapılacaktır.

dovme,nasıl,yapılırDövme deri tarafından kendi kendine tamamen bertaraf edilemeyen bir boya maddesinin belirli bir teknikle altderi yüzeyine kadar işlenmesi olarak tanımlanabilir. Alt deriye ulaşmak için sivri uçlu bir araçla yarıklar veya delikler açılır. Açılan bu yarıklara iğne gibi bir araç yardımı ile gerekli boya maddesi konu. Ya da Eskimoların kullandığı teknikle deriyi iğne ile deldikten sonra ise bulanmış bir ipliği deriye geçirmek yoluyla yapılabilir. Diğer bir teknik açılan yarıklara barut veya gühercile içeren karışımları yayarak bunları ateşlemektir. Bu işlemden sonra deride hiçbir zaman çıkmayan açık yada koyu mavi renkli bir yanık izi oluşur.

Dövme hemen daima sihir niteliğine bürünen bir işlemdir. Toplumların çoğunda dövme yapan kişilerin gizli güce sahip olduklarına inanılır. Dövme genellikle, kişinin erişkinliğe ulaşmış olduğunu ispatlamakla topluma giriş sınavı niteliğini taşır. Buna göre dövme, salt süsleme amacı taşımaz; aynı zamanda belli bir cinsiyet, yaş , bir kasta veya bir gizli topluluğa mensup olma işareti sayılabilir. Sihir niteliği; önleyici vaya tedavi edici değeri içinde dövme yapılabilir. Dövmenin bu çeşit görevlerinin hepsi belli bir toplum tarafından kabul edilmiş olabilir. Ama dövmenin şekilleri, tekniği, bedendeki yeri ve yapılma şartları toplumdan topluma değişir. Gerçek tılsım niteliği taşıyan pek çok dövmenin, görevi kişiyi kem gözden veya cinlerden korumaktır. Ferdin özellikle zayıf olduğu kabul edilen organlarının yakınına yapılır. İnsanda yarattığı tepki dolayısıyla dövme, bir bakıma hastalık önleyici değeri taşır.

dövmenin,tarihçesiKaynaklar ilk çağlarda kamış ve yaprak boyaları ile yapılan dövmelerden söz etmekle, M.Ö. 2000’lerden kalma Mısır mumyalarında dövmelere rastlanıldığını belirtmektedir. Hun kurgunlarında çıkan cesetlerde son derece kıvrak çizgilerle ve dekoratif bir anlayışla yapılmış düşsel yaratıklar ve koç figürlerinden oluşan dövmeler görülmektedir. Dinsel-büyüsel kaynaklı bu dövmelerin is olduğu ihtimali bulunan bir boyanın, deriye şırınga edilmesi ile oluştuğu düşünülmektedir. Pazırık kurganında bir başkana ait cesette bulunan dövmelerde olduğu gibi, Hunlarda da asil kahraman kişilerin dövme yaptırabildiği, daha sonraları Kazak ve Kırgızlarda devam eden bu geleneğin yine kahramanlık niteliği taşıyan bireylerce uygulandığı bilinmektedir.

Taştık mezarlarında be daha sonra altın yaş mezarlarının biri bulunan cesetlerde vücudun bazı kısımlarının av sahnelerini tasvir eden dövmelerle süslü bulunduğu görülmektedir.

Eski Roma’da suçluları ve köleleri tanımaya yarayan dövmelere 19. yüzyıl İngiltere’sinde, Amerikan mahkumlarında, Biritanya asker kaçaklarını işaretlemekte ve Nazi toplama kamplarında benzer dövmelere rastlanılmaktadır.

Cezayirli gemiciler aracılığı ile Osmanlı denizcileri arasında yaygınlaşan dövme; XVII.y.y. itibaren Yeniçerilerce bağlı bulundukları ‘orta’ simgelemek amacı ile yaptırılmaya başlanmış. Yeniçeri ocağının kapatılışına dek sürmüştür.

İlkel topluluklarda dövme yapılırken törenler düzenlenir, dövmeyi yapan kişi bir dinsel ve büyüsel kuralları yerine getirmek zorunda idi. Çeşitli model ve örneklere göre yapılan dövmelerin deriye işlenişi bazen aylarca kimi zaman birkaç yıl sürebilirdi.

Dövmecilik özellikle Okyanusya adalarında (Markiz, Samoa) ve Yeni Zelanda’da gelişmiştir. Deriye yara açılarak yapılan dövme tekniğine Avustralya ve merkezi Afrika yerlilerinde rastlanılmaktadır.

Dövmenin estetik yönüne göre daha çok önem taşıyan yanı hemen her zaman dinsel, büyüsel, sağaltıcı, toplumsal ve cinsel rolleri belirleyici bağlı bulunduğu topluluğu işaret edici özelliğidir.dovme,tarihi,tattoo,history

Eski toplumlarda vücuda dövme yapmak zorunluluktu, bazı kültürler dövmeyi hayvanlardan ayırmak için kullanırdı. Dini törenlerle yapılan dövmeler oldukça katı kurallara bağlıydı. Güney pasifik’te Marquson adalarında kollara ve bacaklara yapılan dövmelerin ruhani ve maddi tehlikelere karşı kişiyi koruduğuna inanılırdı. Dövme elbette yalnız görünen yerlerine değil aynı zamanda mahrem bölgelere de yapılıyordu. Günümüzde kullanılan dövme sanatı daha çok Afrika kökenlidir ve ilk dövmelerde mangal kullanılmaktaydı. İşleme aracı olarak dikenlerle dinsel dekoratif figürler oluşturulduktan sonra mangal közüyle ovuşturulurdu. Aynı zamanda bu Afrika halklarında dövme figürleri, kişinin sosyal statüsünü gösterdiği gibi, halklar arasında görevleri vardı. Afrikalı kadın, bir bereket olarak algılandığı için aynı zamanda süt veremini ve doğurganlığını artırmak içinde dövme kullanılırdı. İlk doğumdan sonra kadın dişiliğine vurgu ve hatta erotizmini vurgulayacak dövmeler yapılırdı. Çoğunlukla da kalça ve kalça etrafında olurdu bu dövmeler. Aynı zamanda dinsel bir anlam taşımaktaydı. Ancak dövmenin yerine tercih edilebilen başka bir şey daha vardı. Pek çok açıdan vücudun belli bölgelerine piercing uygulanırdı. Genital bölgelere piercing’in kullanılması ise yine bu eski kültürlerde rastlanan bir şeydi. Piercing kullanılması aynı zamanda bir üst sosyal mertebeye geçişti. Alaskanın bazı yerli halklarında kulaklarında piercing kullananlar aynı zamanda sosyal statülerini ifade ederlerdi. Özellikle Eskimolar erkekliğe geçiş sembolü olarak vücutlarına piercing takarlardı.

Dövme adeti 15-20 yıl öncesine kadar özellikle doğu Anadolu ve güney doğu Anadolu bilgelerimizde yaygınlık kazanmıştır. Bu bölgelerde dövme yapılmadan önce belirlenen şekiller dövme yaptıracak kişinin üzerine yanmış kibrit çöpü yardımı ile çizilir. Üç yada dokuz adet halinde, (bu rakamların mistik özelliği bilinmektedir) bir araya getirilmiş iğnelerle ve sıkıca bağlanan ipnelerle deri dövülür; koyun ödü ve kazanların altından toplanan isle hazırlanan karışım, bu dövülme sırasında altderiye yerleştirilir. Kabuk bağlayan bu yara zamanla iyileşir ve desen belirir. Kadınlar tarafından özellikle çene, çenealtı, ayak bileği, boyun, göğüs ve el üstlerinde tercih edilmekte, erkeklerde ise burun üzeri ve alın ortasında, el üstlerinde, el bileğinde ve kollarda dövmeye rastlanmaktadır.

dövme,yapma,yöntemleriBilinen dövme motifleri arasında, kadınlarda el üstü ve ayak bileklerinde rastlanan tarak ve ayna; genellikle yüze yapılan yıldız ve ayak bileklerinde halka motifleri önemli yer tutmaktadır. Bununla beraber 60 yaş civarındaki birkaç kadında dikkati çeken çene altından başlayarak, boyuna devam eden ve iki göğüste şekillenen ceren motifidir. Erkeklerde daha çok şakaklarda ve kollarda yoğunlaşan arap harfleriyle yazılmış isim ve ibarelere, arslan, yılan, ay gibi şekillere rastlamak mümkündür.

Dövmelerin ne için yapıldığı sorusuna genel olarak süslenme yanıtı verilmekle beraber, 60 yaş üzerindeki kadın ve erkekler uğur getirdiği, kazancı artırdığı, bereketi sağladığı inancı ile dövme yaptırdıklarını belirtmişlerdir. Ayrıca çocuğu olmayan kadınların bellerine yaptırdıkları dövme sayesinde çocukları olacağına ilişkin inanç mevcuttur.

1994 yılında Çankırı’da bir Türkmen köyünde yapılan çalışmada ise 50-55 yaş civarındaki kadınlarda, burnun üst kısmı ve alnın ortasında bulunan ay-yıldız şeklinde dövmenin dışında vücudun başka hiçbir yerinde dövmenin bulunmaması dikkati çekmiştir. Bur dövmenin özelliği ise kız sütünün (yeni doğum yapmış ve kız çocuğu olmuş bir annenin sütünün) isle karıştırılması, bu karışımın dövmede kullanılmasıdır. Dövme yapılırken üç iğne bir araya getirilmekte, kişiler bunun atalarından kalma bir süs olduğunu belirtmektedirler.

Urfa, Mardin ve Diyarbakır’da dövme; dak yada dek olarak anılmaktadır. Bu yörelerde en fazla dikkat çeken dövme motifi özellikle sokaklarda görünen baş parmağı stilize eden şekildir. Bu şekillere G. Antep’te de rastlamak mümkündür. Bu motif ve Kızılcahamam’da ‘Yenge mezarı olarak anılan kadın mezarlarının baş ucuna konulan tahta işaretlerle büyük benzerlik taşır.

Dövme motiflerinde mezar taşlarından, dokularımıza, mimarimizden işleme tekniklerimize kadar uzanan ve hemen hepsinde dinsel, büyüsel mitolojik, sosyal ve cinsel statü, aşiret işareti taşıyan motiflerin benzerlerini bulmak mümkündür. Bu motiflerin kişiyi rahatsızlıklardan, nazardan koruduğuna; güzellik ve yiğitlik getirdiğine inanılan inanç halen devam etmektedir.

Günümüzde geleneksel kesimde önemini kaybetmiş durumda bulunan dövme adeti kentsel kesimde giderek yaygınlık kazanmaktadır.

Piercing’in Tarihçesi…

Yasal Uyarı : Bu yazılar ve resimler ” Eagle Tattoo Theatre ” Cenk Çelikağ’a aittir. Noterden onaylıdır, internet sayfalarında iznimiz olmadan yayınlanması, kopyalanması veya değiştirilmesi halinde yasal işlem yapılacaktır.

Piercing,tarihçesi

Özellikle Afrika’da doğan piercing bazı kabileler de vücudun belli bölgelerine uygulanıyordu. Anal bölgelerde piercing kullanılması ise bu eski kültürlerde rastlanan bir şeydi. Piercing’in kullanılması aynı zamanda bir üst sosyal mertebeye geçişti. Alaska’nın bazı yerli halklarında kulaklarında piercing kullananlar aynı zamanda sosyal statülerini ifade ederlerdi. Özellikle Eskimolar, erkeklerin erkekliğe geçişin bir sembolü olarak takarlardı.

Piercing hemen hemen tüm kabilelerde yapıldı ve yapılıyor. Farklı amaçlarının yanı sıra acıya dayanma gücünü ölçmede bile kullanılıyor. Piercing çoğu toplumda ergenlikten erkekliğe geçişin tescili. Birçok kabilede piercing’le birlikte vücuda dövme, bileklikler, ağır bilezikler, zincirler, penise demir, taş, kamış halkalar uygulanıyor.

Mayalı soylular dillerini ve genital organlarını yine dini törenlerde kan akıtmak amacıyla deldiriyorlardı. Kuzey Amerikalı yerliler de göğüs piercing’lerinden asılarak dini törenlerde farklı bilinç düzeylerine ulaşmak isterlerdi.
Asya’da şamanlar dini törenlerde transa geçmenin göstergesi olarak yanak ve dillerine geçici piercing uyguluyor. Yine Sufiler, Hindistan, Sri Lanka ve Malezya’daki Hindular da aynı amaçla piercing’e başvuruyor. 

 Kama Sutra’da tanımlanan piercing’i, Batılı toplumlarda önce hayat kadınları kullandı. İngiltere’de Victoria Dönemi’ndeki (1819-1901) dergilerde kadınlarda meme başı piercing’lerine rastlanıyor. Dönemin en popüler cinsel organ piercing’i ise adını Kraliçe Victoria’nın eşi Prens Albert’ten alan yöntem: Prens Albert, dönemin modası dar pantolonlardan giyer, iyi görünmek için de penisin ucuna takılı halkayla penisini pantolona asardı.

Tarih boyunca piercing birçok farklı kültür tarafından uygulandı. Tarihte genel anlamda piercing aristokrasiyle özdeşleştirilir, üretkenlik ve cesareti çağrıştırırdı. Mısırlı firavunlar göbek deliklerine ritüel olarak piercing uygular, Romalı savaşçılar erkekliklerini göstermek için göğüslerine piercing yapardı. Maya kültüründe ise dil piercingi ruhani bir ritüeldi.

İkinci Dünya Savaşı’ndan kısa süre sonra Almanya’da dil, meme ucu ve dudaklara piercing’ler sıkça yapılmaya başlandı. Piercing’e sıklıkla dövme eşlik ediyordu. 1970′lerin sonlarına doğru dövme ve piercing Avrupa’da yeniden doğdu. Punklar bu yolla karşı kültür oluşturdu. Piercing, ABD ve İngiltere’de homoseksüel ve sado-mazoşistler arasında da yayıldı. Müzisyenler, film yıldızlarından da rağbet gördü. Son 20 yıldır ABD, İngiltere, Fransa, Almanya başta olmak üzere Batılı ülkelerde giderek artan oranda rağbet görmeye başladı. Çeşitlendi. Sadece marjinallerin tercihiyken, ergenler arasında giderek daha fazla popüler oldu. Türkiye’ye de ulaştı ve özellikle büyük kentlerde yayıldı.

Kulak: Kulağın 12 farklı yerine yapılabiliyor. En fazla bilinen ve uygulanan piercing.
Burun kanatları Hindistan ve Güney Asya. Batı toplumlarında moda olduğu için yapılıyor.
Burun kökü: Orijini Avrupa ve Kuzey Amerika. 20’nci yüzyılda gelişti.
Kaş 20’nci yüzyıl Avrupa ve Kuzey Amerika
Dil Kökeni Mayalar, şamanlar ve Hindular. Dini törenlerde, kalıcı olmayan piercing’lerin tersine Batılı toplumda delindikten sonra mücevher takılıyor.

Göbek Mısır’da asalet simgesi olarak rahipler ve aristokratlara özgü olduğu yönünde mitler var. Ancak 20’nci yüzyıl Avrupa ve ABD orijinli.
Kadın genital organları Dış ve iç dudak, klitorise takılır. Orijini 20’nci yüzyıl Avrupa ve ABD.
Erkek genital organları Penis ve testisler olmak üzere 9 ayrı bölgeye takılıyor. Kimileri zenginlik ve erkeklik simgesi olarak, kimileri partnerini cinsel olarak uyarmak ve zevk vermek için, kimileri ereksiyonu kolaylaştırmak için kullanıyor. Dekoratif amaçla kullananlar da var! Her noktanın farklı bir orijini var. Endonezya’dan Arap ülkelerine, Eski Roma’dan Yahudilere kadar.
         eski,kulturlerde,piercing,anlami     Piercing hemen hemen tüm toplumlarda ilk çağlardan beri süregelen, kimi zaman inanç, kimi zaman bir süslenme biçimi, yada bir kabileye ait olduğunu göstermek için günümüze kadar süregelmektedir. Farklı amaçlarının yanı sıra acıya dayanma gücünü ölçmede bile kullanılıyor. Piercing çoğu toplumda ergenlikten erkekliğe geçişin tescili. Birçok kabilede piercing’le birlikte vücuda dövme, bileklikler, ağır bilezikler, zincirler, taş, kamış halkalar uygulanıyor. Günümüzde ise tamamen vücut süslemesi (estetik kazandırma) biçiminde kendisini göstermektedir.

 Modern piercing (piercing) 1975 yılında Los Angeles’ta çoktan çağdaş bir piercing stüdyosu bulunmuş olsa da günümüzde tanıdığımız asıl çağdaş piercing tarihi 1980’li yıllarda Kaliforniyada, çağdaş ilkeller (modern primitives) harekati ile başlar. Bu hareket bilinçli olarak ilkel kültürlerden (ilkel halklardan) gelenekler alınmıştır. Bu geleneklerin bazıları vücudu şekillendirmektir (Body modification) Vücuda dövmeler yapmak, piercing (pirsing) ve yara izleri bırakmak, ve hatta kızgın demirlerle dağlamak. 1990’lı yılların başlarında bu harekatin izleri neredeyse sadece Sado-Maso kültüründe kalmıştı. Bundan sonra, buradan beri daha medeni bir şekilde genel genç kültüre katılmaya başladı. Piercing (body piercing) in başlagıç kıtası Afrika olarak tarihte geçer. Afrika’da yerlileri vücudu işaretlemek için piercing yapardı.

error: Yasal Uyarı: Kopyalanması veya değiştirilmesi halinde yasal işlem yapılacaktır !
Copy Protected by Chetan's WP-Copyprotect.